ABDÜLKADİR GEYLANÎ HAZRETLERİ

Büyük İslâm âlimlerindendir. 1077’de İran’ın Geylân şehrinde doğdu. Peygamberimizin soyundandır. Abdülkâdir Geylânî hazretleri, önce doğduğu yerde sonra da Bağdat’ta zamanın meşhur âlimlerinden ilim tahsil etti.

Bağdat’a tahsil için gidişini kendisi şöyle anlatmıştır: “Küçüktüm, anneme gidip, Bağdat’a gidip ilim öğreneyim, izin ver” dedim. Kalkıp babamdan miras kalan 80 altının yarısını kardeşime ayırdı. Kalanını bana verip, altınları elbisemin koltuğunun altına dikti. Her ne olursa olsun doğruluk üzere olmamı söyleyip, benden söz aldı. Ben de, bir kafile ile Bağdat’ta giderken 60 atlı eşkıya kafileyi bastı. İçlerinden biri, senin bir şeyin var mı, dedi. Ben de yalan söylemek istemedim. 40 altınım var, dedim. Nerededir dedi. Koltuğumun altında, dedim. Alay ettiğimi zannetti. Bir başkası geldi. Fakat o da bırakıp gitti. Reislerine söylediler. Reisleri, altının var mı, dedi.  Var, dedim. Elbisemi söküp altınları çıkardılar. Neden bunu söyledin, dedi. Annem, ne olursa olsun doğru söylememi tembih etti. Doğruluktan ayrılmayacağıma söz verdim, ihanet edemem, dedim. Eşkıyanın reisi, bunu duyunca ağlamaya başladı, tövbe edip, eşkıyalığı bıraktığını söyledi. Soydukları malları sahiplerine geri verdiler.

İlim tahsilini tamamlayıp yetiştikten sonra, vaaz ve ders vermeye başladı. Onu dinlemek üzere toplananlar o kadar kalabalık olurdu ki, medreseye sığmaz sokaklara taşıp, çevresini de doldururdu. Abdulkâdir-i Geylânî hazretleri, asrının en meşhur âlimiydi. Onun huzurunda 500 Yahudi ve Hıristiyan Müslüman olmuştur.