T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AFYONKARAHİSAR / BOLVADİN - Derekarabağ İlkokulu

Ergenlik Dönemi

Ergenlik Dönemi

 

O önce sadece bir hücreydi, sonra ona can geldi, ruh geldi... Kal­bi yaratıldı ve kendi ritminde atmaya başladı. Parmakları, elleri, ayakları ve bedeni daha şekillenmemişti oysa... Her geçen gün onu geliştiriyor, daha karmaşık bir canlı haline getiriyor ve aylar sonra o artık sizin kucağınızda.

 

Sürekli ağlıyor ama nedenini bilemiyorsunuz. Acıkmıştır, ağrısı vardır, temizliğinin yapılması gerekiyordur, ilgi istiyordur, kucakta durmak istiyordur... Yapılabilecek her şeyi denersiniz ve onu sus­turmayı hatta güldürmeyi başarırsınız.

 

Geceleri de bu problemleri yaşarsınız, üstelik daha yoğun olarak. Annelik içgüdüsüyle, sev­giyle, şefkatle, sabırla ilk ayları atlatırsınız ve artık bebeğinizle ha­yat daha da güzelleşmeye başlamıştır. İlk sözcükler, kendi başına ayakta durabilmeler; küçük adımlar, kendi başına yemek yemeyi öğrenmeler... O artık sürekli gelişen ve değişen bir birey.

 

Yaşamının ilk yıllarında onun için ne yapabileceğimizi daha net biliriz. Örneğin bebekler ilk aylarda neredeyse bütün tepkilerini ağlayarak verirler, anne-baba da bu ağlayışından ne yapması ge­rektiğini büyük bir sabırla özenle bulmaya çalışır. Onun için gerekli olan şeyi mutlaka yerine getirir.

 

Bebeğin büyümesiyle birlikte duy­gular daha da çeşitlenir; karakter şekillenir ve her geçen gün onu kendine özgü bir insan haline getirir. Bütün bebekler neredeyse birbirine benzer; fakat büyümeyle birlikte bu benzerlik yerini artık farklılıklara bırakmaya başlar. Zamanla anne-baba bu farklılıklara ayak uyduramaz, çocuğun gelişimine, kişilik özelliğine, duygula­rındaki yoğunluğa neredeyse yabancı kalır.

 

Yapılan çalışmalar ve gözlemler, belli gelişim dönemlerinde in­sanlarda ortak olan eğitim ve davranış kalıplarının bulunduğunu ortaya koymaktadır. Herkes ayrı bir kişilik olsa da, bebeklerin, ço­cukların, gençlerin ve yaşlıların ortak fiziksel ve duygusal özellik­leri vardır.

 

Bu ortak yanların bilinmesi, çocuk eğitiminde izlenecek yöntemleri belirlemede yardımcı olacaktır. Bu dönem; ço­cuğunuzla iletişiminizin, yakınlığınızın, davranış biçimini­zin, en önemlisi çocuğunuzla sizin bakış açınızın yeniden şekilleneceği bir dönemdir.

 

Bu ortak yanlardan hareketle ergenler ve anne-babalar arasında sıkça karşılaşılan sorunlara çözümler bulunabi­lir. Bunu yapabilmek için, ergenin yaş dönemi özellikleri konusunda bilgi sahibi olmalısınız.

 

Her dönemin kendine özgü özellikleri vardır; 10 yaşına kadar çocuklar aileleri ile daha fazla zaman geçirirler­ken ergenlikte arkadaşlarına daha fazla zaman ayırmaya başlarlar ve aile ile iletişim biçimi değişir. Kısaca çocuklar geliştikçe farklı ihtiyaçları ortaya çıkar.

 

Bu dönemler için belirtilen yaşlar ergenin yaşadığı or­tama, kültüre, beslenmeye, kalıtımsal faktörlere göre de­ğişiklik gösterse de ergenlik dönemini üç farklı döneme ayırabiliriz.

 

Çocukluk Dönemi: 7-10 yaş arasını kapsayan bu dö­nemde çocuklar, anne babalarından ve okuldan, çeşitli sosyal beceriler öğrenirler. Bu dönem çocukların aile ve öğretmenin beğeni ve eleştirilerini önemsediği bir dö­nemdir. Bu dönem kendini, arkadaşlarını ve çevresini keşfetme dönemidir. Aile için ise bu dönem ergen bir ço­cuğa nasıl davranmak gerektiği ile ilgili bir hazırlık döne­midir. Bu dönemde anne-babanın çocuğuyla iletişimi ne kadar güçlüyse ileride yaşanabilecek ergenlik sorunlarını da atlatmak daha kolay olacaktır.

 

Ön Ergenlik/Ergenlik Dönemi: 11 -14 yaş arasını kap­sayan bu dönem ergen için tam bir deneme yanılma ve davranış karmaşası yaşadığı bir dönemdir. Ergenin hem birtaraftan bedensel, duygusal ve zihinsel yapısındaki de­ğişimlere ayak uydurması gerekirken hem de ergen ken­di başına bir birey olmanın vermiş olduğu ağırlığı yaşar.

 

Doğru ve uygun davranışı bulmak, toplumda fark edilmek için birçok davranışı dener ve amacına en uygun olanları seçer. Bu dönemde anne babaya karşı isyan etme, karşı çıkma sık görülür. Bazen sırf ailesini kızdırmak için konu­şur, davranır ya da giyinir. Bu dönem anne babaların çok soğukkanlı hareket etmesi gereken bir dönemdir.

 

Gençlik Dönemi: 15-19 yaş arasını kapsayan bu dö­nemde genç bağımsız davranma ihtiyacını daha fazla his­seder. Soyut düşünme yeteneği geliştiği için hayatla ilgili kendi fikirlerini düzenlemek ister, kendine uygun meslek seçmek ister. Arkadaş çevresi artık yaşamının merkezin­dedir. Gencin anne babasından beklentisi, düşüncelerine ve tercihlerine saygı gösterilmesi ve desteklenmesidir.

 

Fransız psikiyatr Dolto, ergenliği ikinci doğum olarak tanımlar. Doğum, fetüs halinden bebekliğe geçişi, er­genlikte çocukluktan yetişkinliğe geçişi ifade eder. Dolto, ergenlerin tıpkı yaşamın başlan­gıcındaki bebekler gibi kırılgan ve dayanıksız olduklarını belirtir ve onları kabuk değiştiren ıstakozlara benzetir. Istakozlar bu dönemde kabukları yumuşak oldukları için zayıf ve savunmasızdırlar. Eğer yaralanırlarsa bu yararının izini tüm yaşamları boyunca taşırlar. Öyleyse ergenlik bireyin zayıf ve savunmasız olduğu tehlikeli bir dönemdir.

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 14.02.2018 - Güncelleme: 14.02.2018 13:18 - Görüntülenme: 333
  Beğen | 4  kişi beğendi