TUĞRUL VE ÇAĞRI BEYLER

Çağrı ve Tuğrul Beyler, Oğuzların Kınık boyundan Selçuk Bey´in torunlarıdır. Tuğrul Bey mertti, fevrilikten uzak, temkinli hareket ederdi. İsabetli siyasi fikirleriyle kısa bir zaman içinde çevresinde sözü dinlenilir hale gelmişti. Çağrı ise atılgan, korkusuz bir savaşçıydı. Adeta devlet idaresi için birbirini tamamlayan iki yarımdan ibarettiler. Biri devletin askeri kanadını eline alacak, diğeri ise siyasi tarafını.

Gençlikleri hızlı olan bu iki kardeş, dedeleri Selçuk Bey´in devlet olma ülküsünü gerçekleştirme adına kendilerini iyi yetiştiriyorlardı. Amcaları tutsak düşünce iki kardeş, Oğuzların başında, Gazneliler ve Karahanlılarla savaşa başladılar. Gazneli Mesud’un ordusu bozguna uğratılınca Tuğrul Bey devletin başına getirildi. Kardeşi Çağrı Bey de ordu komutanı oldu. Böylece Büyük Selçuklu Devleti kurulmuş ve Tuğrul Bey de devletin ilk hükümdarı olmuştur.

1040’ta Dandanakan’da Gazneli Ordusu ikinci kez ağır bir yenilgiye uğrayınca Selçuklular geniş bir imparatorluk haline geldiler. Abbasi Halifesi "Cenab-ı Hakk´ın kendisine tevdi ettiği tüm ülkeleri Tuğrul Bey´e naklettiğini" bildirdi.

Tuğrul Beyin Abbasi halifesine yardım etmesi sonucu halife tarafından Doğunun ve Batının Sultanı unvanı verilmiş, böylece İslam dünyası Selçukluların koruyuculuğu altına girmiştir. Artık bir Türk hükümdar, İslam âleminin lideri konumuna yükseliyordu. Çağrı Bey ve Tuğrul Bey vefat edince devletin ve hâkimiyetin devamı için Tuğrul Bey’in oğlu Alparslan devletin başına geçti.